Çalışmalar » Denemeler

SOĞUK GÜNLERDE (14)

25 Ocak 2019 Cuma

Haftanın son günü gelmişti. Cuma günü geldiğinde doktorum Sn. Aslı Özmaden ile görüşme yapacaktım. Bunun için erken bir vakitte işyerinden izin alarak çıktım ve doktorun odasının kapsında beklemeye başladım.

Aslı Hanım beni görünce Semra Hanımın yaptırdığı hareketleri tek tek yapmamı istedi.

Ben de aynı şekilde yaptım. Ancak doktorumun dişleri o kadar güzeldi ki bembeyaz ve düzen içinde idi. “Olmamış” diyerek son noktayı koydu. Bana yapılan işlemleri sordu. Ben de Selma Hanımın bana uyguladığı egzersizleri aynen ilettim. Düşündü ve “Ultrason yapmıyor mu? “ diye sordu bana.  Ben de “Ultrason ile ilgili bir şey olmadı” diye yanıt verdim.

Masasının üzerinde duran kağıtlardan bir tanesini aldı ilk 10 dakika sürede ne yapılmasını gerektiğini sonraki 25 dakika sürede ne olması gerektiğini son 10 dakika da ne yapılacağını kağıda alt alta yazdı. Daha sonra bu kağıdın üzerine kendi kaşesini ve ıslak imzasını attı. Bana uzatarak “Bugün size bu şekilde tedavi uygulaması gerektiğini Semra Hanıma söyleyin. Bunu verin ona yazdım hepsini” dedi. Ben de odasından müsaade ile ayrıldım ve yeniden asansöre sıra bekleyerek bindim ve B2 ye doğru ilerledim.

Semra Hanıma Doktor Aslı Hanımın bana verdiği kağıdı uzattım ve “Bu hafta böyle olması gerekiyormuş. Doktor hanım her şeyi yazdı bunu size vermemi söyledi” dedim. Kağıdı okurken ben de tedavi için hazırlanıyordum. Bir den “A” diyerek şaşırdı.  Kağıda bakıyordu. Daha sonra kağıdı önlüğünün cebine buruşturarak koydu. Ben bir müddet bekledim. Birkaç dakika sonra elinde plastik bir şile ile geldi. Şişenin içinde ne olduğu anlaşılmıyordu. Çünkü her tarafı plastikten kaplanmıştı. Eline bir miktar bu şişeden bir madde döktü. Daha sonra elini ve yüzüme alnıma sürerek bu maddeyi dağıttı. “Ultrason Jeli” adı verilen bu maddenin kötü bir kokusu vardı.  Yüzüme değdiği an buz gibi soğuk olduğunu da hissettim. O kadar soğuktu ki sanki buz dolabından çıkartılmış gibiydi. Yüzümün felçli olan sağ tarafına eli ile yaydı. Daha sonra hemen yattığım sedyenin yanında duran cihaza kalem elektrodun soketini bağladığı an elektrik gelmeye başlamasını bekledi. Kolumdaki elektrot tepki vermeye başlayınca yüzüme de aralıklarla elektrik verilmeye başlandı. Kısa süreli ve sürekli gezinen bir hareket ile alnıma, çeneme ve yanaklarımda onlarca kez nokta atışları yaptı. Bazen şiddeti hızlı oluyordu bu da bedenimi dahi titretiyordu. Müthiş sıkıcı bir durumdu. Kendime hakim olamıyordum. Dişlerimin gıcırtısından konuşamıyordum. Zaten bugün konuşma modunda da değildik. Bugün galiba elindeki kağıt yüzünden bayağı canı sıkılmıştı Selma Hanımın.

Daha sonra yüz masajına başladı. Sonunda bana da yüz egzersizlerini yaptırdıktan sonra “Bugünlük bu kadar” dedi ve kalktı. Ben hemen karşımda duran saate baktığımda tam 45 dakika tedavi gördüğümü artık biliyordum. Zaman çabuk geçmişti.  

Cumartesi günü yani yarın için müsayitlik konusunda bir sıkıntı olduğunu biliyordum. Çünkü kendisi beni öğlene doğru yakın bir saatte almak istiyordu. Fakat işyerimden bu saatte izin alıp çıkmam doğru olmazdı. En azından öğleden hemen sonra olmalıydı. “Saat 14.00 veya 15.00” in benim için en uygun zaman dilimi olduğunu kendisine söyledim. Selma Hanım biraz düşündü. “Ben sizi arasam çizelgeye bir bakmam lazım” dedi.

Yarın ki tedavi daha şimdiden sallantıya girmişti. Ancak büyük ihtimal ile de Cumartesi günü tedavi olmayacak gibi duruyordu.  Neyse ertesi günü işyerinde iken Semra Hanım aradı ve bugün tedavi olmayacağını Pazartesi günü devam edeceğimizi söyledi.  Ben de mesai bitiminde evime gittim ve pazartesi gününe kadar evde egzersizlerimi yapmaya devam ettim.

(devam edecek…)

 


14.04.2019