İstanbul'a Sis neden geldi? İstanbul’a neden “Sis” geldi?
İstanbul’da uzun senelerdir hiç alışa gelmediğimiz mevsim yaşandı. Kış ayı adeta ilkbahar gibi idi. Ama ilkbaharda alışageldiğimiz hiçbir şey de yoktu. Sanki “yalancı bahar”ı yaşadık tüm kış mevsimi boyunca. Ben bu yaşıma kadar Şubat ayında t-shirt giydiğimi hiç hatırlamıyorum. Ancak işe giderken ince mont altında onu da giydiğimi çok iyi biliyorum ki bunu ömrüm boyunca unutamam.
İstanbul şehir içinde ulaşımı sağlayan toplu taşıma araçlarında bile kış boyunca birçok gün pencereler açık seyahat edildi. Bu durumu resmedip sosyal medya hesaplarımda paylaştığım gün Rize’den bir okuyucum bana “Mutlu Bey siz Kıbrıs’tasınız galiba” diye yazmıştı. Kendisine İstanbul Bakırköy’de olduğumu söylediğimde o da çok şaşırmıştı. Aslında şaşırmamak gerek; bunların hepsinin neden iklim değişiminin ta kendisidir.
Aylarca güneş ışınları sayesinde ısınan toprak ve sular ülkemizde adeta “Akdeniz İklimi” modelinin yaşanmasına neden oldu. Bunun sonuçlarını geçtiğimiz hafta içinde İstanbullular olarak çok iyi yaşadık. Evlerimizden işlerimize gitmek üzere yola çıktığımızda deniz ulaşım araçlarının seferlerine ara verdiğini, bazı uçak seferlerinin iptal edildiğini öğrenerek alternatif ulaşım kanallarını kullanarak ve zahmet çekerek işyerlerimize ve evlerimize varabildik.
Normal günde yaklaşık yarımsaat süregelen bir yolculuk; geçtiğimiz hafta iki hatta üç saat süren eziyete dönüştü. Ancak yapacak hiçbir şey de yoktu. Gitmek istediğimiz yere ulaşmak için trafikte araç içinde sabretmekten başka.
Güneş zamanla ve yavaş yavaş toprağı ve suyu ısıtarak bahar havasının korunmasına sebep oldu. Bu yüzden Mart ayı başında ağaçlar tomurcuklanıp çiçekler açmaya başladılar. Ancak bu sadece bu bölgede olan bir durumdu.
Karadeniz etrafında özellikle Ukrayna ve Rusya ve Balkanlarda mevsim normalleri üzerinde yaşanan bir kış mevsimi oldu. Bu nedenle Karadeniz’e akan nehirlerde soğuk su taşıdılar. Karadeniz zaten soğuk olan bir denizdir. Karadeniz’in jeolojik durumu diğer denizlerden çok farklıdır. Belli bir derinlikten sonra canlıların yaşamasına izin vermeyen şartları barındırır.
Ekinleri yeşillenmiş, ağaçları çiçekler açmış Kuzey Anadolu’da ılık bir hava hakim olur iken, Karadeniz’den gelen soğuk su işte bu “Yalancı Bahar”a adeta bir “DUR” demesiyle İstanbul’da “sis” li günler başladı. Bunu takiben de hava sıcaklıkları aniden düştü.
Sabah evlerinden çıkarkan soğuk havayı yaşayan İstanbullular, kışlık kıyafetleri ile işyerlerine, okullara gitmek için evden çıktılar. Ancak öğle saatlerinde güneşin yoğunluğu ile yüzü yaza dönük bir hava oluştu ve kazaklar içinde insanlar terlemeye başladılar.
Güneşin ışınlarını ertesi güne bıraktığı akşam saatlerinde yeniden serin hava hakimiyetini kurdu. Böylece ani ısı değişimi yüzünden “sis” meydana geldi.
Bugün ise adeta Şubat ayında yaşayamadığımız “Kış” soğuğunu yaşıyoruz. Bu yüzden sağlığımıza dikkat etmeli başta “Grip” ve bulaşıcı olan soğuk algınlıklarına karşı dikkatli olmamız gerekmektedir.
“Önce sağlık.” Esenlikle kalın.
Mustafa Mutlu İBİLİ
